Hayvansal Ürünlerin Zararları
Hayvansal
ürünler yüksek miktarda doymuş yağ asidi içerirler. Doymuş yağların fazla
tüketilmesi kalp ve damar hastalıklarına davet çıkarırken, kolesterol ve
tansiyonu da yükseltir. Bu yüzden vejetaryenlerde bu hastalıklar nadiren
görülür. Vegan diyeti hayvansal tüm besinleri reddettiği için kolesterol
içermez. Ayrıca araştırmalara göre sadece bitkisel yağ alımı, yağ türü ve miktarı
aynı kalsa da kolesterol seviyesini düşürmektedir.
Etin
diğer zararları genellikle pişirme şekli ve hayvanların yetiştirilme tarzından
kaynaklanmaktadır. Et endüstrisi sadece bedenimize zarar vermekle kalmayıp
ekolojik dengeyle de oynamaktadır. Dünya üzerindeki yiyecek yetersizliğinin en
büyük sebeplerinden biri et üretimine çok fazla kaynak ayrılmış olmasıdır.
Teorik olarak dünyada dokuz milyar insanı besleyecek kadar yiyecek mevcutken
biz bunları et ve hayvani besin üretimi için kullanıyoruz. Karşılığında
aldığımız besinle karşılaştırınca harcadığımız bitkisel yiyecek, su, enerji ve
toprak miktarı oldukça fazladır.
Pek
çok vejetaryen ve vegan, et endüstrisinin iç yüzünü gördükten sonra bu diyete
geçme kararı vermiştir. Hayvan eti yemekle ilgili herhangi bir sorun
yaşamıyorken, bunun doğal bir süreç halinde yapılmaması, hayvanların kötü
koşullarda, sadece kar amacıyla yetiştirilmesi birçok insanı rahatsız
etmektedir.
Çiftlik
ve kümes hayvanlarını daha hızlı büyütmek ve hastalıklardan korumak amacıyla
antibiyotikler kullanılmaktadır. 2011 yılında insan kullanımı için 7,7 milyon
sterlinlik antibiyotik satışı yapılmışken, hayvanlar üzerinde kullanmak için
29.9 milyon sterlinlik antibiyotik satılmıştır. Pew İnsan Sağlığı ve
Endüstriyel Tarım Kampanyasında kıdemli görevli olan veteriner Dr. Gail Hansen,
antibiyotiklerin hasta hayvanlar için kullanılması gerektiğini, hayvanları
sağlıklı tutmak için antibiyotik kullanılan bir sistemin gözden geçirilmesinin
elzem olduğunu söylemiştir. Ayrıca hayvanlar üzerinde aşırı antibiyotik
kullanımı bakterilerin direnç kazanmasına neden olur ve et yoluyla vücudumuza
giren bakteriler antibiyotik tedavisine cevap vermezler.
Son
derece lezzetli görünen, herkesin tükettiği et ürünleri, atık hayvani
malzemelerin et yapıştırıcısı denen bir maddeyle bir araya getirilip et
görünümü verilmesiyle elde edilmiş olabiliyor. Et yapıştırıcısı kandaki
plazmadan elde edilen bir enzim. Avrupa Parlamentosu, bu maddenin kullanımını
2010 yılında yasaklamıştır.
Sadece
daha hızlı büyümeleri için hayvanlar üzerinde farklı hormonlar
kullanılmaktadır. Bu hormonlar et tüketen insanların hormonal dengesini
bozmakta ve çocukların ergenliğe giriş süresini azaltmaktadır.
Hayvanlar
metan gazı üretirler ve bu gaz atmosferde yüksek oranda karbondioksit tutarak küresel
ısınmaya neden olur. Birleşmiş Milletler raporlarına göre, hayvan üretimi iklim
değişiminin %18inden sorumludur ki bu oran tüm dünyanın ulaşımla neden olduğu
iklim değişiminden çok daha fazladır (%13.5).
Bu
kadar dengesiz ilaç kullanımıyla, minicik kafeslerde hareket edemeyecek halde
büyüyen hayvanlar tahmin edebileceğimiz gibi büyük bir stres altındadırlar ve
bu etlerinin kalitesini etkiler. Stresli hayvanların etlerini yemek insan
sağlığını da kötü yönde etkiler.
http://www.yesilist.com/
http://www.yesilist.com/