İşin Sırrı Genlerimizde Gizli

Bu yaşlı adamı tanıyor musunuz? Elindeki torbada tereyağı var. Her sabah yağda pişirilmiş iki yumurta yiyor, süt içerken kaymağını yiyor, öğlenleri tavuk ızgarayı tercih ediyor, akşamları da mutlaka et yiyor. Bir arkadaşımın arkadaşı kendi kulaklarıyla işitmiş yanındakilere “et yemeden doymam” diyormuş. Etin de özellikle yağlı kısımlarını seven Ali Dede geçen hafta 90. Yaş gününü kutladı. Bu istisnalar neden oluyor, neden Ali Dayı etin yağlısını yediği halde kalp krizi geçirmedi de Nezih Bey erken yaşta kalp krizi geçirdi? Geçen yıl açıklanan bu çalışma herkesin merak ettiği bu soruya açıklık getirdi. İşin sırrı tahmin edeceğiniz gibi genlerimizde gizli. Anne veya babasından aldığı NPC1L1 genlerinden birinde mutasyon olan kişilerde, ne kadar kötü beslenirlerse beslensinler LDL yani kötü kolesterol yükselmiyor ve bu kişilerin damarları tıkanmıyor. NPC1L1 mutasyonu sadece 650 kişiden bir kişide görülüyor. Tabii 650 de bir ihtimalle sizde de NPC1L1 mutasyonu olabilir. 649 kişi arasında olma ihtimalinizin daha yüksek olduğunu sakın unutmayın. Ben şimdilik genleriniz yerine istatistik bilimine güvenmenizi tavsiye ederim. Hangi beslenme şeklinin sağlıklı, hangisinin zararlı olduğunu anlamak için Ali Dede gibi münferit vakalara değil çok sayıda, on binlerce kişinin beslenme sonuçlarını gösteren araştırmalar bakmalıyız. On binlere baktığımızda et yiyenler mi çok yaşıyor, yoksa yemeyenler mi?
İşte size kırmızı etle yapılan çalışmaların gözden geçirilmesiyle elde edilen en büyük çalışmalardan birinin sonucu. Grafikte yatay hat gram olarak günde ne kadar et yediğimizi gösteriyor, dikey hat ise ölüm oranını. Üst grafik salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş et yiyenlere alt grafik kırmızı et yiyenlere ait. Gördüğünüz gibi günde yediğiniz et miktarı gram olarak arttıkça, ölüm oranı da artıyor. Şimdi de Harvard üniversitesinin yaptığı bu çalışmaya bakalım. 37.698 erkek 22 yıl, 83.644 kadın 28 yıl boyunca takip ediliyor. 5.910 kişi kalp krizinden, 9.464 kişi kanserden ölüyor. Günde bir porsiyon kırmızı et yemenin ölüm oranını % 13 artırdığı görülüyor. Eğer salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş et yerseniz riskiniz % 20 artıyor. Sevgili İzleyicilerim, kötü beslenme alışkanlıklarına rağmen uzun yaşayan Ali Dede’ler her zaman olacaktır, bu münferit örnekler hayvansal besinlerin kanser ve kalp krizi riskini artırdığı gerçeğini değiştiremez. Söylentilere değil bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre davranmak her zaman olmasa da çoğunlukla daha doğrudur.

Sağlıkta Doğrular