Kalp kırılması diye bir şey yoktur

Daima anımsamanı isterim. Bizim işimiz kalbimizi kıranla oyalanmak değil, kırılan yeri bulmaktır. Ve kalp kırılmaz. Kırılan bir şey varsa o gurur, onur, egodur. Ve bunu fark etmek, bir egonun olduğunu kabul etmek, özüne ulaşan kapıyı açmak demektir.  Zihin sana ne zaman ne göndereceğini iyi bilir, o tam bir şarlatandır. Devamlı senin enerjini almak, seni yormak adına açık bir kapı arar. Senin üzerinde bir zayıflık halini kollar. Zihnin en sevdiğim hallerinden biri de kavga anında suçlu aramak, haklı çıkmak ihtiyacıdır. O seni devamlı dışarıya yönlendirecektir. Biriyle bir çatışma olduğunda hemen cevap vermeni ister, seni bu şekilde koşullandırmıştır. Cevap veremezsen içini kemirir.. sustuğunda bastırmış olursun ve bu sonra hastalık olarak nükseder. Ben sana ne bastırmaktan ne de cevap vermekten söz ediyorum, seni içindeki rahmetle buluşturmaktan yanayım. Zihnin seni bir tartışma anında devamlı dışarıya odaklı tutmasındaki amaç, seni kendi kaynağından uzaklaştırmaktır. Çünkü sen dışarıyı suçlamayı bırakarak bir kez içine dönersen, kaynağından yükseleni bulursan artık zihnin tüm hilesi son bulur, ego bir anda buhar olur.

Dikkat et! Dışarıda seni kıran binlerce insan vardır ve bunların hiçbirini kontrol etme şansın yoktur, ancak kontrol edebileceğin, senin elinde olan tek şey vardır, o da içindeki kırılan kısım yani egodur. O zaman ne yapacaksın? Ne zaman biri seni üzmeye kalksa içine dön ve orada kırılanı bul. Kalp kırılması diye bir şey yoktur, bunu sana kim söylediyse kendini kandırmış olmalı. Kırılan gurur, onur, egodur. Ve bunu bir kez kabul ettiğinde işte sen rahmete ulaşmak için ilk adımı atmış olursun.

Bizler dışarıdan gelenle ilgilenmeyiz, içimizden çıkanla ilgiliyizdir. Dışarıdakini kontrol etme şansın yoktur, bunu unutma, ancak içeriden çıkan senin kontrolündedir.  Ve şimdi artık senin de özüne, daha derinlere doğru yaklaşma zamanın geldi. Kim kalbini kırmak isterse, ne zaman rahatsız olacağın bir söz duyarsan hemen içine dön, dışarıyı tamamen bırak ve içinden çıkanı izle… dışarıdakinin sadece bir tetikleyen olduğunu, öfkenin kendi içinden çıktığını göreceksin. Ve onu bir kez yakaladığında öfke dene o karabulut o an yok olacaktır.

Söylenecek çok şey varken bile sus. Susmak boyun eğmek değil, tam aksine olgunlaşmanın ilk adımıdır. Ve daima anımsa: sen sustuğunda melekler konuşmaya başlar.

Yunus Can “Bir ben vardır bende benden içeri.”

 
Allah de Ötesini Bırak - Uğur Koşar