Kimseyi
ayıplama, evren senin aynandır, o sadece seni yansıtır. Başkaları ile iletişim
kurmadan önce kendi içine dön ve kendinle konuş; çünkü kendi yüreğinin sesini
dinleyemeyen bir insan kimseyi duyamaz. Elindeki bütün kitapları bırak ve önce
kalbinin kitabını oku, kalbinin kitabı, okuduğun kitaplardan daha anlamlıdır.
Patronunun
yanında bir başka maske, evde başka maske… bu sadece seni yoracaktır. Bütün maskeleri
bırak ve kendin ol, ancak o zaman tam olarak özgürlüğe ulaşabilirsin. Ve konuşmalarını
usul usul azalt, çünkü aşk, sen sustuğunda konuşmaya başlar. Sana taş atana sen
gül ver; ver ki kaynağın sevgi olduğunu daima anımsayasın. Ve sadece sev, çünkü
sen Allah’ın rahmeti olan sevgiyi çevrene yaymak için gönderdiği seçilmiş bir
varlıksın.
Mutsuz
olmak o kadar zordur ki… Neredeyse bütün enerjini ona vermek zorunda kalacaksın,
yoksa mutsuzluk beslenemeyecek, yok olacak; fakat sen onu lanetinle, öfkenle,
kusur arayarak, haklı olma peşinde koşarak sürekli besliyorsun. Mutluluk ise
senin özünde akan bir nehirdir, onu beslemeye hiç gerek yok, onunla mutsuzluk
kadar ilgilenmene bile gerek yok, o basitçe senin kendi olma halinle, senin
teslimiyetinle birlikte doğar.
Hiçbir
şeyi zora sokmaya gerek yoktur, senin ihtiyacın olan tek şey teslimiyettir. Ben
sana teslimiyet derken pes etmekten söz etmiyorum, tam aksine büyük bir
dönüşümü anlatıyorum. Teslimiyet özüne açılan en büyük kapıdır, onu kullan.
Huzursuz
olan sen değilsin, huzursuz olan zihnin kendisidir ve sen kendini zihinle
özdeşleştiriyorsun, zihnin senden bir parça olduğunu düşünüyorsun. Oysa zihin
bir kalp ya da böbrek gibi organ değildir, o sadece düşüncelerin yuvasıdır ve
bir enerji alanıdır. Onun ötesinde ise öz vardır, oraya bir kez ulaştığında
mutlak huzurun içine düşersin.
Allah de Ötesini Bırak - Uğur Koşar