Garudasana -  Eagle Pose -  Kartal Duruşu

 
 

 * Sağ bacak üstteyse sağ parmak uçları yere doğru olmalı, sol ayak üzerinde dengede durun
 * Bilek bileğin, dirsek dirseğin üzerine gelecek şekilde dolayın
 * Avuç içleri birbirine bakacak şekilde olsun
 * Harekette 15 veya 30 sn. durabilirsiniz

 * Tersine kollar ve bacaklar ile aynı zaman uzunluğunda hareketi tekrarlayın
Faydaları:
 * Omuz ve sırt ağrılarının hafiflemesine yardımcı olur
 * Kalçaları esnetir
 * Ayak bilekleri ve baldırları güçlendirir ve esnetir
 * Konsantrasyon ve dengeyi geliştirir
 

 
Anti-aging özellikleri olan muhteşem besinler
Bu besinler çok fazla antioksidan içermektedir.  Bazı mavi ve mor meyve ve sebzeler vitamin C açısından da zengindir.
Bu kategorideki besinler dolaşım sistemini geliştirir ve kan pıhtılaşmasını önler, bundan dolayı kalp için oldukça yararlı olan besinlerdir.

Beslenme alışkanlıklarımı değiştirmenin belki de tam zamanıdır! :)
 
78 yaşındaki Joseph Pilates'in 'Teaser' hareketi.
Müthiş. 

Egzersiz sonrası için uygun bir atıştırma
Protein oranı yüksek, sağlıklı, kas oluşumu için faydalı, lezzetli, enerji veren ve beslenmenize olumlu faydası olacak bir atıştırma.
Waffle'lar pirinç unundan yapılabilir, Waffle yerine çavdar/buğday ekmeği de kullanılabilir, içine yoğurt sürülebilir, çilek, muz ya da sevdiğiniz farklı bir meyve eklenebilir ve tabi ki yerfıstığı ezmesi (Bakıldığı zaman yağ oranı biraz yüksek  gibi gözükebilir ancak yerfıstığı çok faydalıdır ve yağı da, bununla birlikte içinde şeker ve herhangi bir katkı maddesi bulunmamakta).

Afiyet olsun :)
 Bazen iyi şeyler biter ki daha iyileri başlayabilsin...
 

Sağlıklı Bilgisayar Kullanımı 
Günümüzde vaktimizin çoğunu bilgisayar karşısında geçirmekteyiz. Çalışırken veya oyun oynarken, yanlış vücut duruşlarından kaçınmak ve vücudunuzu rahat bir pozisyonda tutmak önemlidir. Uzun süreli işler sırasında pozisyonunuzu değiştirmek de rahatsızlıkları ve yorgunluğu önlemenize yardımcı olur.

 
* Seçilen koltuk önemlidir. Koltuğun yüksekliği ayarlanabilmeli, sırt desteği olmalı, dayanıklı bir koltuk seçilmelidir. Sandalye üzerinde yani bilgisayar karşısında uzun vakit geçirecek olduğumuzda oluşan bel ve boyun ağrılarını bu sayede en aza indirebiliriz. Mutlaka belinizi destekleyen bir sandalye kullanın.
* Seçilen bilgisayar masaları önemlidir. Monitör göz hizasından biraz daha aşağıda ve tam karşımızda olmalıdır. Yüksekliğini de buna dikkat ederek seçebiliriz.
* Monitörünüzün önünde rahat bir pozisyonda otururken, monitörü kendinizden bir kol boyu uzaklığa yerleştirin.
* Bilgisayar karşısında dik oturulmalıdır.

* Uzun süreli çalışmalar yapılacak ise mutlaka aralar verilmelidir.
* Beslenme aksatılmamalıdır.
* Uzun süre bilgisayar karşısında çalışmak göz ve göz çevresinde ağrı, yorgunluk, gözlerde batma yapabilir. Monitörün parlaklığı, çözünürlüğü oda ışığına göre uygun şekilde ayarlanmalıdır. Bu sayede oluşacak göz kusurları da bir nevi en aza indirgenebilir. Çalışma sırasında ara vererek pencereden uzak nesnelere bakmak göz sağlığı açısından önemlidir.
* Bilgisayarı kullanırken yapılan tekrarlayıcı hareketler parmaklarda, el bileklerinde ve dirseklerde bozukluklara neden olabilir. Elde uyuşukluk, başparmak hareketlerinde ve el sıkma gücünde azalma görülerek el becerisi bozulabilir.

* Bacaklarınızı rahatça yerleştirmek ve hareket ettirmek için masanızın altındaki eşyaları çıkarın.
* Ayaklarınızı rahat bir şekilde zemine koyamıyorsanız bir ayak desteği kullanın.
* Klavyenizi ve fare veya izleme topunu aynı yükseklikte bulundurun; bunlar yaklaşık dirsek düzeyinde olmalıdır.
* Bilgisayar programınız ayarlamanıza olanak tanıyorsa, ekran yazı tipi boyutlarını rahat görebileceğiniz şekilde ayarlayın.
* Dirseklerinizle omuzlarınız arasındaki bölge yere dikey şekilde, rahat olmalıdır
* Yazarken klavyeyi önünüzde ortalayın ve fare ya da izleme topunu klavyeye yakın bir konumda bulundurun.
* Sık kullanılan öğeleri, kolunuzun rahatça ulaşabileceği bir mesafede bulundurun.
* Yazarken ve fare ya da izleme topu kullanırken bileklerinizi düz tutun. Bileklerinizi yukarıya, aşağıya veya yanlara bükmekten kaçının. Klavyenizin ayakları varsa ve bunların rahat ve düz bir bilek pozisyonu sağladığını düşünüyorsanız ayakları açın.
* Uzaktaki tuşlara parmaklarınızı gererek değil de tüm kolunuzu kullanarak erişmek için, yazarken ellerinizi ve bileklerinizi klavyenin üzerinde, serbest şekilde tutun.

Bel, baş ve boyun ağrıları oldukça sık görülmektedir. Bu ağrılar uzun süre bilgisayar karşısında hareketsiz kalma, stres, uygun olmayan duruş biçimleri gibi nedenlerle ortaya çıkmaktadırlar. Kas, kemik ve damarların aşırı gerilmesi bu tip hastalıkları yaratabilir.

Yukarıdaki maddeleri bilerek bilgisayar kullanmak yaptığımız çalışmalardan keyif almamızı sağlarken aynı zamanda sağlığımızı korumamızı sağlar.
  
Beden her zaman bir bütündür
Beden her zaman bir bütündür ve bir sistemdeki bozukluk diğerini tetikler.

Mesela:
* Sürekli topuklu ayakkabı giyen bir kadının, baldır kası kısalmaya başlayacaktır.
* Buradaki kısalık uyluk kemiğinin arkasındaki kas grubunu (hamstring) çekmeye başlayacak ve kalçayı öne doğru dönmeye zorlayacaktır.
* Kalça açısı değiştiği anda omurgadaki doğal kavis olan bel lordozu bozulacak ve göğüs bölgesinde kamburlaşmaya neden olacaktır.
Bu kamburlaşma nedeniyle:
* Solar plexus sıkışacak ve mutluluk hormonu azalmaya başlayacaktır.
* Kamburlaşma güvensizlik hissini tetikleyecektir (memeliler kendilerini güvensiz hissettiklerinde kamburlaşırlar).
* Nefes kapasitesi azalan kişinin oksijenlenmesi azalacaktır.
* Boyun öne doğru gittiğinden kişi daha akramsar olacaktır (karamsar kişilerin suratları yere dönük olur).
* Boynun pozisyonunun değişmesi boyun kaslarında spazma neden olduğunda baş ağrısını tetikleyecektir.
* Ağrı ve diğer etkenler kişiyi psikolojik olarak depresyona sürükleyecektir.

Aslında kişi topuklu ayakkabı giyerek daha güzel ve ilgi çekici görünmeye çalışırken bedeninde farkında olmas-dığı bir zincir tepkime yaratmıştır. Sadece ayağının üzerindeki bir kas kitlesinin kısalmasının zihinsel durumunu etkiliyor olduğunun bilimsel verilerini gördün.

"Yol" kitabından alıntı

 
Yoga
Sanskrit dilinde yoga kelimesi pek çok anlama sahiptir; "kontrol etmek", "boyunduruk altına almak" veya "birleştirmek" anlamına gelen Sanskrit "yuj" kelimesinden türemiştir. "Kavuşma", "bir araya gelme", "birlik", "karşılaşma" ve "yöntem" olarak çevrilebilir.  İnsanları fiziksel, zihinsel ve ruhsal disiplin yoluyla mutluluğa, başarıya ve “aydınlanma”ya ulaştırmayı amaçlayan bir felsefedir.
Yoga egzersizleri vücut, zihin, nefes ve bilinci birleştiren çok özel bir disiplindir.  Yoga'yı diğer egzersizlerden ayıran içsel bir yanı olmasıdır. Yogada bedensel çalışma ile birlikte zihinsel, ruhsal ve duygusal çalışma da yapılmakta ve kişiye bir bütün olarak fayda sağlamakta. Yoga bir disiplin işidir ve kişinin tüm yaşam alanlarını kapsar.




Yoga derslerimde; yoga duruşları, nefes uygulamaları ve derin gevşeme yer almaktadır. Asana adı verilen yoga duruşları ile beden esnetilir ve güçlendirilir; nefes teknikleri ile duruşlar daha rahat uygulanır ve daha faydalı olur, nefes kontrolü geliştirilir ve zihnin nefese odaklanması sağlanır; derin gevşemede ise beden ve zihin aynı anda rahatlarken, bedende ve zihinde olanların farkına varılır.
Yoga, fiziksel uyum ve sağlıktır. Kişinin içine dönerek belli yöntemler uygulaması sonucunda beden ve zihnini dengelemesi, kontrol etmesi, aynı düzeye getirmesi olarak da anlatılabilir. Bu bir deneyim ve disiplin şeklidir. Deneyim artıkça içsel yolculuk da derinleşecektir ve daha keyifli bir yolculuk haline dönüşecektir.
Yoga kişinin kendi benliğini tanımasını, dengede tutmasını öğretir. Bu kişi, kendi “özünün” farkındalığını yaşar. Böylece kendini evrensel uyuma bırakır; kişi kendini evrendeki her şeye çok daha yakın hisseder, daha derin bir sevgi duyar ve onlarla bütünleşir.
Yoga kelime anlamı olarak "birlik" olarak tanımlanır. Kişinin kendisiyle bir olması, evren ile bir olması demektir. Yoga, beden, zihin ve ruhu tamamen eğiten, kişinin kendini tanımasını sağlayan, kişinin farkındalığını artıran dünyadaki en eski kişisel gelişim metodudur.

"Hayat döngüseldir. Bir an dalganın tepesindesinizdir sonra çukurda. Sonra tekrar zirveye çıkarsınız ve kısa süre sonra tekrar aşağıya inersiniz. Bu şekildedir.

Sıcak güneşli günler gibi soğuk yağmurlu günler, beyaz ve siyah bulutlar da vardır, ancak hepsi gelip geçer.

Eğer bulutları kendinizi onlarla tanımlamadan gözlemlerseniz, acı labirentinden çıkış yolunu bulursunuz ve artık yakalanmazsınız."

Sri Prem Baba
"Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten,”ne yapalım, kaderimiz böyle”deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin."  Şems-i Tebrizi
 
Yaşadığın olumlu veya olumsuz tüm deneyimlerden kazandığın sürece, zaman kaybetmiş sayılmazsın.  Hayat tatlı olduğunda teşekkür et ve kutla, hayat acı olduğunda teşekkür et ve olgunlaş.
 
Ev Yapımı Badem Ezmesi

 
Malzemeler
2 su bardağı badem

Yapılışı
"S" bıçağı ile donatılmış bir mutfak robotuna bademleri yerleştirin. Yaklaşık 10-20 dakika sürecek bir işlem için sabırlı olun, hazır olun :)
Yumuşak ve kremsi bir kıvama geldiğinde badem ezmesini kapalı bir cam kavanoz içine aktarabilirsiniz. Meyve ve sebzeler ile servis yapabilirsiniz. En iyi raf ömrü için buzdolabında saklayın.



Afiyet olsun :)
 


Egzersizden sonra yenebilecek 12 en iyi yiyecek & İçecek
Egzersiz sonrası sağlıklı ve dengeli yemek için Protein ve karbonhidrat tüketimi kritiktir.
Vücudunuz bir egzersiz sırasında çok fazla enerji kullanır. Egzersizi bitirdikten sonra bir veya iki saat içinde beslenmenize dikkat etmezseniz, kaslarınız düzgün olarak yenilenmeyecektir.

Çalışmanızın boşa gitmesine izin vermeyin!

Yumurta
Yumurta her ikisine de sahiptir. Her birinde sadece 70 kalori bulunur, protein değeri 6.3 gram dır ve doğal olarak D vitamini içeren birkaç yiyecekten biridir.
Kinoa
Protein ve lif açısından zengindir ve hazırlanışı oldukça kolaydır.
Portakal Suyu
C vitamininin yanı sıra, aynı zamanda önemli ölçüde potasyum içerir.
Kefir
Kefir, probiyotik bakteriden yapılan fermente bir süt içeceğidir ve popülaritesi artmaktadır. Sadece bir fincan kefir  11-14 gram protein içerir.
Muz
Etkili karbonhidrat açısından zengin olan muz hasarlı kasların onarımına yardımcı olur. Potasyum açısından çok zengindir.
Somon
Protein açısından çok zengin olan somonda ayrıca kasların onarımına ve performansını artırmaya yardımcı olan omega-3 bulunmaktadır.
Yaban Mersini
Vücudunuza büyük bir antioksidan destek vermektedir. Yaban mersini egzersiz sonrası toparlanma sürecini üç katına çıkarmaktadır.
Humus
Humus protein ve karbonhidrat içerir. Egzersiz sonrası enerji seviyesini yüksek tutar.
Kuru meyve ve kuruyemiş  
Protein ve karbonhidrat açısından zengindir.
Kivi
C vitamini ve Potasyum açısından çok zengindir.Mükemmel bir antioksidan kaynağıdır.
Ananas
Ananas 'Bromelain' içerir.  'Bromelain' en çok enflamasyon tedavisi ve spor yaralanmaları, çürükler gibi yumuşak doku hasarlarının tedavisinde kullanılır. Ve ananas c vitami içerir.
Su
Egzersiz sırasında ve sonrasında su için.
Afiyet olsun :)

KINOA
Kinoa, İnkalar tarafından 7000 yıl önce yetiştirilen bir tahıl. Ancak son üç yıldır Amerika’da bir kinoa çılgınlığı yaşanıyor. NASA astronotlarının beslenmesinde kullanıyor, Birleşmiş Milletler 2013 yılını kinoa yılı ilan etti. Kinoanın pilavından tatlısına kadar her şeyi yapılıyor. Hâl böyle olunca ülkemizde de kinoaya talep giderek artıyor.

Bulgur ve pirincin en büyük alternatifi olan bu tahıl asıl olarak Güney Amerika’da yetişiyor. En önemli özelliği “süper oksit dismutaz enzimi” içermesi. Bu enzim yaşlanmayı geciktiriyor, doku yenilenmesini sağlıyor ve cildi yıpranmaya karşı koruyor. Yine kinoada bulunan kuersetin maddesi ise antioksidan özelliğiyle dikkati çekiyor.

Kinoa, protein açısından çok zengin; neredeyse etteki protein değerleriyle yarışıyor. Eğer filizlendirilirse protein emilim gücü çok daha artıyor. Tüm aminoasitleri; A, B, C, D, E ve K vitaminlerini içeriyor. Lif oranı çok yüksek. Hatta gluten içermediği için Çölyak hastalarının protein ve karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamakta önemli bir alternatif olarak görülüyor.

Peki kinoayı nasıl pişirebiliriz? İdeal olanı pişirmeden önce kinoayı birkaç saat suda bekletmek. Kinoa, 15 dakika gibi kısa bir sürede pişer. Eğer suda bekletmek için vaktiniz yoksa kinoayı pişirmeden önce bolca yıkamanızı öneririm. Kinoayı pirinç ve bulgurun kullanıldığı her yerde kullanabilir; salatınıza katabilir, hatta un haline getirip tatlıda bile kullanabilirsiniz. 

100 gr pişmiş kinoa, 120 kalori. 21 gr karbonhidrat; 4,4 gr protein; 1,5 gr yağ; 7 mg sodyum; 0 mg kolestrol; 2 gr lif içerir.

Zehra Bora
Mevsim Geçişlerinde iyi beslenin...
Sonbaharda havaların soğumasının etkisiyle hastalıklara yakalanma riski artmakta. Özellikle bağışıklık sistemini güçlendiren ve dengeli bir beslenme düzeni uygulanmalı. Vitamin ve mineral yönünden zengin besinleri tüketmek önem taşımakta.
 
Mevsim değişikliklerinin sıkça yaşandığı dönemlerde özellikle A, C, E vitaminleri ile çinko, selenyum minerallerinden zengin olan kış sebzelerinden brokoli, lahana, karnabahar, ıspanak, pazı, havuç, marul, maydanoz, tere, roka, sarımsak, soğan ile meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kivi, elma tüketimine özen gösterilmeli.
A vitamini en çok havuç ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunurken, C vitamini limon, portakal, greyfurt, kırmızı biber ve maydanozda bulunur. E vitamini ise, en çok soya yağında vardır. Ayrıca magnezyum açısından zengin badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişlerin ve çinko içeren süt, balık, yumurta gibi gıdaların da tüketilmesi gerekmektedir.
Bunların yanı sıra yaz aylarında olduğu gibi havalar soğuduğunda da su tüketimine dikkat edilmeli ve ciddi bir kalp ya da böbrek hastalığı yoksa günde mutlaka 2 litre su içilmelidir. 
Mevsim değişikliklerinde bitki çaylarına da ağırlık verilmesi gerekmekte. Özellikle kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, rezene, nane, limon gibi içeceklerin tüketiminin artırılması faydalı olacaktır.
Yağlı, şekerli, hamurlu yiyecekler yerine taze sebze ve meyve tercih edilmesinin, hem daha az kalori alınmasına hem de sağlığı koruyucu vitaminlerin alınmasına olanak sağlayacaktır.
Pek çok mikrop hava yolu ve el teması sonucu bulaştığından sık sık el yıkamak oldukça faydalı olacaktır.
Dengeli beslenmenin yanısıra düzenli uyku ve egzersiz de bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek açısından oldukça önemlidir.
 
Güne, içine limon suyu ilave ettiğiniz ılık su ile başlamak...
Limonun kabuğu da kendisi de çok faydalı.
İçine limon suyu ilave ettiğiniz ılık su, sabahları güne taze bir başlangıç yapmanızı sağlayacak. Kendinizi daha zinde hissedeceksiniz.

Neden mi?
* Sindirime Yardımcı Limon suyu sindirim sistemini toksinlerden arındırır, midedeki yanma ve şişkinlik gibi rahatsızlıklara iyi gelir
* Bağışıklık sistemini güçlendirir
* Limon mükemmel bir C vitamini kaynağıdır
* Ph değerini dengeler. Limon en alkali gıdalardan biridir ve içinde bulunan sitrik asit sindirildiğinde asitlilik yaratmaz. Her gün limonlu su içerseniz vücudunuzun toplam asitlilik oranı zaman içerisinde düşer
* Böbrek ve safra kesesi taşlarının oluşma riskini azaltır
* Bağırsakları çalıştırır
* Cilde de faydalı Limon suyu antioksidan özelliği sayesinde cilt lekelerini azaltır. Hatta ciltteki kırışıklıkların da azalmasına yardımcı olur.

Afiyet olsun :)
Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır. Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün kırk gece sadece güzel sözler et. Kırk günün sonunda göreceksin her şey değişmiş olacak. Senin gönlün değişirse, dünya değişir.
ŞEMS-İ TEBRİZİ
Sen değişirsen...
Kendin hakkında ne kadar az farkındalığın olursa, kendini o kadar mükemmel zannedersin.
Senin bedeninin ve beyninin sinyalleri sadece kendi kaslarını uyarır ve bir başkasını değiştirmek gücüne sahip değilsindir. Yani haddin, beden sınırların kadar olmalıdır.
 
Yeryüzünde değiştirebileceğin tek kişi kendinsin ve şunu bil ki; sen değişirsen dünya değişir.
 
"Yol" kitabından...
 
Farkındalığının yüksekliği
Eğer duygularını hissederek yaşıyor ve yansıtıyorsan mutlaka seni anlayan, senin titreşimine sahip insanlar sana gelmeye başlayacaktır. 
 

Eğer hayatına sürekli olumsuz sürekli seni sinirlendiren insanlar akıyorsa bu sana kendine dönmen, temizlemen ve kendini fark ederek yükseliş yolunda yükselebilmen için yol gösteren ilahi mesajlardır. 
Eğer böyle insanlara arada bir karşılaşıyorsan, onlarda ne kadar ve nasıl öğrendiğini ne kadar hazmettiğini ölçmek için hazırlanan sınavlardır.
Farkındalığının yüksekliği bu geçişleri fark etmenle doğru orantıdadır.

Alev Cedimağar

 
Çocuk ve Meditasyon
Çocukların meditasyona başlaması için kolay bir yol var mıdır? 
Çocuklar meditasyona çok kolay girer; kişinin onlara nasıl yardım edeceğini bilmesi gerekir. Onları zorlayamazsın; bu imkânsızdır. Hiç kimse meditasyona zorlanamaz, çünkü zorlamak şiddettir. Nasıl bir kimse meditasyona zorlanır? O geldiğinde gelir. Ama onu ikna edebilirsin.
Çocuğu sadece büyük bir saygıyla davet edebilirsin. Onunla dans et, onunla şarkı söyle, onunla birlikte sessizce otur. Yavaş yavaş o bunu özümseyecek. Yavaş yavaş o, meditasyon oyunundan keyif almaya başlayacak. Bu onun için bir iş olamaz. Bu onun için ciddi bir şey olamaz; bu kimse için olmamalıdır. O sadece bir oyun olabilir. Bu nedenle onun meditasyon oyunu oynamasına yardım et. Bırak bir oyun olsun. Onu bir oyun haline getir ve yavaş yavaş onu sevmeye başlayacaktır. Sana, “Ne zaman meditasyon oynayacağız?” diye soracaktır. Ve bazı sessizlik yöntemleri öğrenmeye başladığında, o zaman meditasyon onun üzerinde işlemeye başlamıştır ve bir gün göreceksin ki senin hiçbir zaman beklemediğin kadar meditasyonda derinleşmiştir. Yani senin meditasyon atmosferi yaratman gerekir. 
Ve benim gözlemim şudur: Eğer yetişkinler biraz daha meditasyon halinde olursa çocuklar bu ruhu kolaylıkla özümserler. Onlar çok hassastırlar. Onlar atmosferde, her ne varsa öğrenir; onlar onun titreşimini öğrenir. 
Onlar hiçbir zaman senin söylediğini umursamaz. Sen ne isen onlar ona saygı gösterirler. Ve onların çok derin bir algıları, netlikleri, sezgileri vardır.
Onu sev ve onun birazcık meditasyon halinde olmasına izin ver ve pek çok şey mümkündür. 
Eğer küçük çocuklar meditasyon yapmaya başlarlarsa toplum tamamıyla dönüştürülebilir. Onlar ciddi değildir, bu yüzden onlar meditasyon için çok hazırdır. Onlar neşelidir, oyuncudur. Onlar her şeyi eğlence olarak alır. Bazen bir çocuğa, “Gözlerini kapat,” dediğin olur. Gözlerini kapatır ve başka hiç kimsenin keyif almadığı kadar çok keyif alır. Kendisinin bu kadar ciddiye alındığı fikri bile onu mutlu eder. Sessizce oturur. Bazen yetişkin insanların neler olduğunu birazcık görmek için gözlerini açtığını, bakındığını görmüşümdür. Fakat küçük çocuklar gözlerini kapattıklarında gerçekten kapatırlar. Onlar gözlerini çok sıkı kapatırlar, çünkü eğer sıkı kapatmazlarsa açılacaklarından korkarlar. Onlar gerçekten sıkı bir şekilde yaparlar. Bütün enerjilerini ortaya koyarlar, çünkü şayet tam olarak yapmazlarsa gözler açılacaktır ve neler olduğunu görmek için etrafa bakmaya başlayacaklardır. Onların gözlerini gerçekten kapattığını görmüşümdür. Ve bir çocuğu sessiz bir şekilde otururken görmek karşılaşabileceğin en güzel şeylerden bir tanesidir. 
Çocuklara meditasyon çok kolay bir şekilde öğretilebilir, çünkü onlar henüz bozulmamıştır. Sen bozulduğunda bunu unutmana yardım etmek için çok sıkı çalışman gerekir. 
Büyük besteci ve müzisyen Mozart’a birisi geldiği zaman, “Daha önce başka bir yerde müzik öğrenmiş miydin?” diye sorduğunu duymuştum. Eğer öğrenmişse, o zaman iki katı para istiyordu. Şayet müziği hiç öğrenmemişse, o zaman, “Tamamdır. Ücretin yarısı bile olur,” derdi. 
İnsanlar çok şaşkın haldedir, çünkü bu mantıksızdır: “Acemi birisi, müzik hakkında hiçbir şey bilmeyen birisi geldiğinde, yarı ücret diyorsun ve on yıldır çalışmış olan birisi geldiğinde ise iki katı ücret diyorsun!” 
Mozart, “Bunun bir nedeni var. İlk önce geçmişteki hataları temizlemem gerekiyor, bu daha zor bir iş. Bu kişinin taşımakta olduğu her şeyi yok etmek, öğretmekten daha zordur,” derdi. 
Eğer sen kendini açarsan öğretmek çok kolaydır. Bakire bir kalp ile öğretmek çok basittir. Ve bir çocuk bakire bir kalptir.

OSHO
 
Meditasyonun Sırrı
Meditasyon Hintli bir yöntem değildir, o sadece bir teknik değildir. Onu öğrenemezsin. O bir büyümedir: bütün yaşamının büyümesi, bütün yaşamın üzerinden. Meditasyon sana olduğun hâlinle eklenebilecek bir şey değildir. O sadece temel bir dönüşüm, bir mutasyon aracılığıyla sana gelebilir. O bir çiçeklenme, bir büyümedir. Büyüme her zaman bütün üzerindendir; o bir ilave değildir. Senin meditasyona doğru büyümen gerekir.
Kişiliğin bu toplam çiçeklenmesi doğru anlaşılmalıdır. Aksi takdirde kişi kendisi ile oyunlar oynayabilir, kişi zihinsel numaralar ile kendisini meşgul edebilir. Ve pek çok numara var! Sadece onlar tarafından kandırılabileceğinden değil, sadece hiçbir şey kazanmayacağından değil, gerçek anlamda bir zarar görürsün. Meditasyon için bazı hileler vardır ki tam da tutum budur—meditasyonu yöntem açısından ele almak—temelde yanlıştır. Ve kişi zihinsel hileler ile oynamaya başladığında, zihnin niteliği bozulmaya başlar.
Zihin var olduğu şekliyle, meditasyon halinde değildir. Meditasyon gerçekleşebilmesinden önce tüm zihnin değişmesi gerekir. O zaman şu anda var olduğu şekliyle zihin nedir? Nasıl çalışır?
Zihin her zaman sözle ifade eder. Kelimeleri bilebilirsin, dili bilebilirsin, kavramsal düşünme yapısını bilebilirsin, ancak bu düşünme değildir. Aksine, düşünmekten bir kaçıştır. Bir çiçek görürsün ve onu kelimelerle ifade edersin; sokakta geçen bir adam görürsün ve bunu kelimelerle ifade edersin. Zihin varoluşsal olan her şeyi kelimelere dönüştürebilir. Sonra kelimeler bir engel, bir hapis hâline gelir. Bu sürekli olarak nesnelerin kelimelere, varoluşun kelimelere dönüştürülmesi, meditasyon halindeki bir zihin için engeldir.
Yani meditasyon halindeki bir zihne doğru ilk gereklilik, sürekli kelimelerle ifade etmenin farkında olmak ve bunu durdurabilmektir. Nesneleri sadece gör; söze dökme. Onların varlıklarının farkında ol ama onları kelimelerle değiştirme. Bırak nesneler olsun, dil olmadan; bırak kişiler olsun, dil olmadan, bırak durumlar olsun, dil olmadan. Bu imkânsız değil; doğal. Şu anda var olan bu durum yapay ama biz buna çok alıştık, öyle çok mekanik bir hâle geldi ki deneyimi sürekli olarak kelimelere dönüştürdüğümüzün farkında bile değiliz.
Gündoğumu orada. Bunu görmek ile kelimelerle ifade etmek arasındaki boşluğun asla farkında değilsin. Güneşi görürsün, onu hissedersin ve hemen bunu kelimelere dökersin. Görmek ile kelimelere dökmek arasındaki fark kayıp. Kişi gün doğumunun bir kelime olmadığı gerçeğinin farkında varmalıdır. Bu bir gerçek, bir varlıktır. Zihin otomatik olarak deneyimleri kelimelerle değiştirir. Bu kelimeler daha sonra deneyimle arana girer.
Meditasyon kelimeler olmadan yaşamak, dil bilimi olmadan yaşamak demektir. Bazen bu kendiliğinden olur. Âşık olduğunda, varlığı hissedilir, dil değil. İki sevgili birbirleriyle ne zaman yakın olsa sessizleşirler. Bu, ifade edecek hiçbir şey olmadığı anlamına gelmez. Aksine, karşı konulamaz derecede çok ifade edilecek şey vardır. Ama kelimeler asla orada değillerdir. Onlar sadece aşk gittiği zaman gelir.
Eğer iki âşık hiçbir zaman sessiz değillerse, bu aşkın öldüğüne bir işarettir. Şimdi onlar boşluğu kelimelerle doldururlar. Aşk canlı olduğu zaman, kelimeler orada değildir çünkü aşkın varlığı çok karşı konulamaz ve içe işleyicidir ki kelimelerin ve dilin engeli geçilir. Ve normal olarak, bundan sadece aşkta geçilir.
Meditasyon aşkın doruğudur: bir kişiye olan aşk değil, bütün varoluş için aşk.
Bana göre, meditasyon; seni çevreleyen varoluşun bütünüyle bir yaşam ilişkisidir. Eğer herhangi bir durumda âşık olabilirsen, o zaman meditasyondasındır...

OSHO / Ezoterik Psikoloji

Meditasyon ve Sevgi
Meditasyon çiçektir ve sevgi hoş kokudur. Olan şey tam olarak budur. Çiçek açar ve rüzgârla hoş kokular her yöne, dünyanın en sonuna kadar taşınmak üzere yayılır. Ancak temel şey çiçeğin açmasıdır.
İnsan da kendi içinde çiçek açma potansiyelini taşıyor. İnsanın içsel varlığı çiçek açana kadar ve açmadığı sürece sevgi kokusu olanaksızdır. Sevginin pratiği olmaz. O bir disiplin değildir. Onu yönetemezsin. O seni aşar. Meditasyon yaparsan bir gün ansızın yeni bir olgunun farkına varırsın. Kesinlikle çok gariptir: Varlığından tüm varoluşa doğru sevgi akıyordur. Yönlendirilmemiş, hedeflenmemiş bir şekilde varoluşun en sonuna doğru hareket ediyor.

Meditasyon olmadan enerji şehvet olarak kalır; meditasyon ile aynı enerji sevgiye dönüşür. Şehvet ve sevgi iki ayrı enerji değildir, onlar birdir ve aynı enerjidir.
O meditasyonun içinden geçtiğinde dönüşür, başkalaşır; o niteliksel olarak farklı hale gelir. Şehvet aşağı doğru hareket eder, sevgi yukarı doğru hareket eder; şehvet arzuya doğru hareket eder, Sevgi arzusuzluğa doğru hareket eder; şehvet, içinde yaşadığın ıstırapları unutmak için bir meşgaledir, sevgi ise erişmenin, tatminin dansıdır, kutlanmasıdır... o kadar tatmin olmuşsundur ki paylaşmak istersin. Artık hiçbir şey kalmamıştır; bin yıldır içinde çiçek açmamış bir potansiyel gibi, bir tomurcuk olarak taşımakta olduğun kaderin gerçekleşmiştir. O artık çiçek açmıştır ve dans ediyordur. Ulaştın, tatmin oldun, daha fazla elde edilecek bir şey yok, gidecek bir yer yok, yapılacak bir şey yok.

OSHO
Sol & Sağ Beyin
Sağ beyin ile tasarlar, sol beyinle hayata geçirirsin. Sol beyin problem çözmek icin, sağ beyin yaşamak için var. Biri savaş, diğeri barış hali... ikisini birbirine karıştırma.
Bu bir takım oyunu gibidir. O nedenle, insan bedeninde uyum ve denge çok önemlidir.



Ingilizcede sağ taraf 'right' yani 'doğru' anlamına gelirken sol taraf demek olan 'left' 'geriye kalan' anlamını taşır. Latincede ise sol taraf 'sinistra' kelimesiyle ifade edilir. Sinistra, uğursuz, kötü, felaket getirici anlamlarını da taşır.
Sinirler, bedene çaprazlama yaparak dağıldığından sol beyin lobunda bir kanama ya da hasar oluştuğunda, bedenin sağ tarafı felç olur.

"Yol" Kitabından alıntı

Yoga, Pilates ve Aerobik Egzersizleri Arasındaki Farklar Nelerdir?
Bugün birçok sağlık kulübünün egzersiz programında yoga, pilates ve aerobik egzersizlerinin ucunu de görebilirsiniz. Bu üç egzersiz genel olarak kişinin sağlığını iyileştirme amacı taşısa da, temellerinde çok farklı felsefeleri ve amaçları var. Bu yüzden hangi egzersizi yapacağınıza karar vermeden önce en doğrusu ucunu de iyice inceleyerek size ve amaçlarınıza en doğru olanı bulmak.
Farklılaştıkları ilk nokta benimsedikleri felsefe.
Yoga sadece esnemekten ibaret olmayan, Hindistan'da 2000 yıldır, doğu ve batıda uzun yıllardır uygulanan, egzersizleri yapmanın dışında felsefesiyle kişiye doğru beslenme, doğru nefes alıp verme ve evrensel ahlaki öğretmeyi amaçlayan bir öğretidir. Yoga yapanlar sadece yoga egzersizleri yapmakla kalmaz, öğretilerini bir yaşam biçimi olarak benimser.
Pilatesin amacı vücudun esnekliğini, dayanaklığını ve kas gücünü arttırarak kişinin vücut dengesi ve duruşunu düzeltmektedir.
Aerobik egzersizleri ise genel olarak kalp atış hızı ve solunumu hızlandırarak vücuttaki büyük kas gruplarını çalıştırmayı amaçlayan, hızlı tempoda yapılan ve en az 20 dakika yapılması önerilen kardiyovasküler egzersizlerdir. Koşu, bisiklete binmek, yüzmek ve dans en yayın aerobik egzersizlerdir.
 
Bu üç egzersizin ikinci farklılaştıkları nokta teknikleridir. Yoga mat üstünde oturarak ya da ayakta gerçekleştirilen nefes egzersizleri (pranayama) ve kişininin 1-2 dakika boyunca aynı şekilde kaldığı pozlardan (asana) oluşur.
Pilates egzersizleri mat üzerinde ya da reformer, spine corrector ve ladder barrel gibi çeşitli aletlerle gerçekleştirilen, vücudun merkez karın kaslarını ve kol, sırt ve bacak kaslarını çalıştıran egzersizlerden oluşur.
Aerobik egzersizleri ise vücudun sürekli hareket halinde olmasını ve dolayısıyla kalp atışı hızını yukarda tutmayı gerektirir.
Son olarak bu üç egzersiz yapan kişide gereken fiziksel kapasite açısından farklılık gösterir. Yoga çok sayıda esneme pozu içerir; bu nedenle kişide belli bir düzeyde esneklik ve pozlarda durabilmek için denge gerektirir. Pilateşe başlamak için belli bir seviyede esneklik lazımdır; fakat bu zaman içinde artacaktır. Pilates egzersizleri için en önemli gereksinim gene zaman içinde artacak olan güçlü merkez, özellikle karın kaslarıdır. Aerobik egzersizlerde kalp atış ve solunum hızı arttığından kişinin kardiyopulmoner (akciğer ve kalp) sisteminin egzersizi gerçekleştirmek için yeterli kapasiteye sahip olması gerekir.
Sonuç olarak yoga, pilates ve aerobik egzersizleri kişinin genel sağlığını iyileştirme amacı taşısa da farklı belirli sonuçlara da yöneliklerdir. Yoga çoğunlukla stres, başağrısı, sırt ağrısı ve benzeri sağlık koşullarını iyileştirme, pilates ise vücudun ana kas gruplarını kuvvetlendirme amacı taşır. İkisi de vücudun denge, duruş ve esnekliğini düzeltir ve arttırır. Aerobik egzersizleri ise kişinin kas kuvvetini arttırırken solunum kapasitesini ve kalp sağlığını arttırır. Her üç egzersiz de oranları farketmekle beraber kişinin vücudunu forma sokar ve kilo vermesine yardımcı olur.


Kaynak
Bu dünyayı yaratan, zihninizdir. Buddha
 

Zihinden gelen seslere izin verin, bırakın gelsinler ve geldikleri gibi gitsinler. Yorum yapmayın sadece kabullenin ve izleyin... Bırakmayı, bırakıp gitmelerine izin vermeyi öğrenin. Kılavuzunuz yüreğiniz olsun, mutluluğa yaklaştığınızı hissedeceksiniz.

Hayata gülümseyerek bakın, gülümseyerek dokunun, onu gülümseyerek hissedin.
Deneyin. Göreceksiniz, hayat da size gülümseyecek!

 
İlk yogi
İlk yogi Adiyogi'nin 15.000 yıl evvel Himalayalar'da yaşadığını biliyor muydunuz?

 

Kimse nereden geldiğini ve kökenlerini bilmiyordu. O sadece geldi ve oturdu. İnsanlar mucize olur diye bekledi. Aylar geçti, hayat belirtisi yoktu, nefes alıp almadığı bile bilinmiyordu. Hayat belirtisi olarak sadece gözlerinden akan yaşlar vardı.
Yavaş yavaş insanlar uzaklaşmaya başladı aslında insanların göremediği, kaçırdığı; bir insanın hareketsiz olarak oturması aslında bir mucize idi.
 

Devamı için tıklayınız.

Yoga çeşitleri
Yoga çeşitlerini bilmeniz ve anlamanız kendinize en uygun olanını seçmenizde faydalı olacaktır. Sizin için günümüzde en yayın olarak uygulanan yoga çeşitlerinden hatha yoga ve vinyasa yogayı kıyasladık.



Hatha yoga en temel yoga çeşitlerinden biridir. Hareketler yumuşak ve akıcıdır. Odak noktası akciğer kapasitesini ve dolayısıyla derin nefes alışverişini güçlendirmektir. Hatha yoga sınıfları derin nefes egzersizleri ile başlayıp syasana denilen dinlenme ve rahatlama pozisyonu ile bitirilir. Yoganın temelini öğrenmek ve vücudu fazla zorlamadan yoganın zihinsel ve duygusal yararlarından faydalanmak isteyenler için hatha yoga ideal bir yoga çeşididir. Hatha yoga zihin ve bedeni stresten arındırarak gerginliği azaltır ve zihni açıklığa kavuşturur.

Vinyasa yoga hatha yogaya göre daha hızlı tempolu ve zorlayıcı olup, daha aktif ve güçlü yoga pozlarından oluşur. Bu nedenle fiziksel sağlık problemleri olan kişiler için çok uygun değildir. Vinyasa yoga zihinsel iyileşmenin yanısıra tüm bedeni çalıştıran bir egzersiz arayanlar için uygundur. Genelde 1buçuk saat süren vinyasa yoga sınıfları kardiyo pozlarından ve zorlayıcı bükülme hareketlerinden oluşur.


Hatha yoga ve vinyasa yoganın her ikisi de genel güç ve esnekliği arttırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve kişiyi zihinsel olarak rahatlatarak iyileştirir. Buna karşın bu iki yoga çeşidini birbirinden ayıran 3 ana özellik vardır:
* Hatha yoga daha çok bireysel pozlar üzerine odaklanırken, vinyasa yoga pozlar serisinin akıcılığına odaklanır.
* Hatha yoga yavaş tempoda olup, vinyasa yoga hızlı ve aktif bir tempoda gerçekleştirilir.
* En önemli ve bilinmesi gereken fark ise, hatha yoga daha çok yogaya yeni başlamış olan kişiler için uygunken, vinyasa yoga ise sadece belli bir süredir yoga yapan, yoga ideolojisi ve pozlarına aşina olan kişiler için uygundur.


Kaynak
Lifli Gıdaların Faydaları
Sağlıklı kalpler ve fit bir görünüm sağlayan diyet lifi sindirim sistemimizin düzenli çalışmasına yardımcı olur, tokluk hissini artırır, kilo kontrolüne yardımcı olur, bağırsak hareketini düzenler, kandaki yüksek kolesterolü düşürmeye ve kan şekeri seviyesini sabit tutmaya yardımcı olabilir.
Önerilen Günlük lif miktarı cinsiyet ve yaşa bağlıdır; yetişkinler için 25 gr ve 5-10 yaş arasındaki çocuklar için 15 gr'lık bir hedef vardır.

Lif Zengini Gıdalar
Armut, tam tahıllı gıdalar  (Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi belirli tahıllar üç kısımdan oluşur: besi doku, kepek ve tohum) , mercimek, bezelye, brokoli, siyah fasulye, ahududu, kabuklu elma, yulaf lapası, tam buğdaylı ekmek.

Sağlığınız için, daha fazla meyve ve sebze ve daha az yağ, tuz ve şeker tüketin.


"Dünyadaki en büyük kıtlık, yeterince "Rağmen" türü Sevginin olmayışıdır.
Hayatınızda "Rağmen" sevdiğiniz kaç kişi var?"


"Yol" Kitabından alıntı
Sana affedilmeyecek kadar büyük hata yapan birine akıl sınırlarının bittiği yerden başlayacak ceza vermek istiyorsan,
Bütün samimiyetinle AFFET.


Hissedilen her şeyi arşivleyen KADER kendisiyle en iyi biçimde ilgilenecektir...


Şems-i Tebrizi

Neden Pilates?
Pilates ideal duruşumuzu ve vücut farkındalığımızı arttırmamızı sağlayan bir egzersiz sistemidir.
Pilates diğer tüm egzersizlerden farklıdır, Pilates ile hareketleri yaparken beden ve zihni de eğitmeye odaklanırız. Yani kendimizi keşfederiz.
Pilates doğru akıl ve vücut disiplinidir ve bu her hareketin uygulamadaki formunu tamamıyla zihinsel ve fiziksel konsantrasyonla vurgular. Bununla birlikte, her harekete nefes kontrolünü kullanarak titizlikle odaklanmak oldukça keyif verici ve tatmin edicidir.

“Doğru yapılan iki hareket, düşünmeden ve kontrolsüzce yapılan on hareketten daha iyidir”
Joseph Pilates

Sağlığına ve beslenmesine özen gösterip, egzersizi hayat biçimi haline getiren ve derslerde konsantrasyonu tam olan bir kişinin pilatesten sonuç almamasına imkan yoktur. Önemli olan kişinin kendi bedenini tanıması, limitlerini bilmesi, güvenli ve bilinçli şekilde egzersiz yapabilmesidir.
Solunum
Solunum, beden ve zihin arasındaki köprüdür. Padma Purana
Hayatta kalmamızı sağlayan en önemli olay Solunumdur. Doğru, kontrollü ve derin nefes alıp vermemizin bir çok faydası vardır. Örneğin kalbin ritminin düzelmesiyle kan basıncının düşmesi, kan dolaşımının hızlanması, sindirimin kolaylaşması, stresle daha kolay başa çıkabilme, anti-depresan ilaçlara bağımlılığı ve uyku düzensizliğini ortadan kaldırma bunlardan bir kaçıdır. Bununla birlikte; Derin nefes alıp verme ile; kandaki oksijen miktarı artar, zihin canlanır, konsantrasyon artar, sindirim kolaylaşır, iç organlara masaj etkisi görür, solunum sistemi ve akciğerler temizlenir.

"Akciğerlerin tamamen boşaltılması başlı başına bir sanattır ve maalesef en önemli adım olan doğru nefes alıp vermek en az anlaşılandır."
Joseph Pilates



Günlük yaşamamızda doğru nefes alma Dünya Sağlık Örgütü'nün standartlarına göre:
* Ciğerleri dakikada 4 ile 6 litre arasında hava ile doldurmak
* Nefes alıp verirken göğüs yerine diyaframı hareket ettirmek: Çünkü diyaframın kullanılması daha ağır ve her seferinde daha fazla hava teneffüs etmemizi sağlar. Ayrıca diyaframın hareket etmesi karın bölgesindeki organlara masaj etkisi yaparak göğüs ve karın boşluğundaki basınç farklılığını ortadan kaldırır. Mide ve safra kesesinin yukarı hareketini engelleyerek, reflüyü  ve çeşitli safra kesesi hastalıklarına iyi gelmektedir
* Solunumu ağız yerine burundan yapmak


Dakikada 15 kere nefes alıp veriyorsanız, 75 veya 80 yaşına kadar yaşayabilirsiniz. Dakikada 10 kere nefes alıp veriyorsanız, 100 yaşına kadar yaşayabilirsiniz.
Nefes alış verişteki hızınız hayatınızın uzunluğunu belirler.


Olumlu Görebilme
Düşüncelerimiz, duygularımız ve bedenimiz arasında dengeli bir ilişki vardır. Olumsuz düşünceler içindeyken olumsuz duygular yaşarız ve bedenimiz de buna hemen uyum sağlar. Düşüncelerimiz olumluysa duygularımız ve bedenimiz de buna uyum sağlayarak olumlu tepkiler verir.

Mahatma Gandhi 'nin çok sevdiğim bir sözü;
Söylediklerine dikkat et; düşüncelere dönüşür.
Düşüncelerine dikkat et; duygularına dönüşür.
Duygularına dikkat et; davranışlarına dönüşür.
Davranışlarına dikkat et; alışkanlıklarına dönüşür.
Alışkanlıklarına dikkat et; değerlerine dönüşür.
Değerlerine dikkat et; karakterine dönüşür.
Karakterine dikkat et; kaderine dönüşür.

Düşündüğümüz ve konuştuğumuz herşey davranışlarımıza, ilişkilerimize etki eder ve alışkanlık haline gelerek geleceğimizi yaratırız. Bundan dolayı, her olayda olumluyu görmeye odaklanabilirsek, bunun için zihnimizi eğitebilirsek çok daha huzurlu olacağımıza inanıyorum.


"Yeryüzünde her dert; çare olanaklarıyla birlikte doğar" der Mevlana.
Bize düşen; bakış açımızı, düşünce yapımızı değiştirip, bizim için var olan çözümü bulmak, o çözümün farkına varmaktır.