Jack Nicholson ve Morgan Freeman’ın başrollerini paylaştığı The Bucket List (Şimdi ya da Asla) filminde, hastane odasında tanışan iki ölümcül hasta, ölmeden önce yapacaklarını kararlaştırırlar: Uçaktan paraşütle atlamaktan Afrika’da safariye, Everest’in tepesinden dünyanın en güzel manzarasını seyretmeye kadar çoğu insanın gerçekten yapmaya can atacağı bir liste yaparlar.
Hepimizin en sevdiği arkadaşlar, en sevdiği şehirler, en sevdiği yemekler… listesi vardır. Farkında olmasak da sürekli liste yaparız: Bugün yapacaklarımız, yarın göreceklerimiz, marketten alacaklarımız…
Umberto Eco liste yapmanın insanların çok fazla seçeneği, derli toplu bir hale getirme çabası olduğunu ve insanlık tarihi kadar eski olduğunu söyler.
İnsan liste yapınca hayatı kontrol ettiği hissine kapılır. İnsan bir liste yaptığı zaman, işleri atlamadan, unutmadan yapabileceği hissine kapılır.
İnsanlar, en başarılı liderleri, en zengin insanları, en çok para kazanan sanatçıları, en güzel sesli şarkıcıları… ilk 10, ilk 50, ilk 100 listelerinden öğrenmekten hoşlanırlar.
Biz sunulan bir bilgi, liste halinde verildiğinde, o bilgiyi daha kolay anlayacağımızı düşünürüz. Listeli olduğu zaman, başı-sonu belli bir konudan bahsedildiğini anlar, rahatlarız. Listelenen bilginin “hazmı” kolaylaşır: Ne kadar karmaşık, ne kadar çok boyutlu olursa olsun, bir konuyu “ilk 5” , “ilk 10” gibi listelere indirgemek o konuyu daha anlaşılır kılar.
Listeler iletişimin olmazsa olmazlarıdır. Çok derin bilgiler bile bir listeyle sunulduğunda daha anlaşılır olur. Felsefe akımlarını, çoğunluk okumaya cesaret edemezken, “En önemli 10 felsefe akımı” isimli bir kitap daha çok insanın ilgisini çeker. Kitapçıların en çok satanlar bölümünde “listeli” kitapların olması bir tesadüf değildir.
Listeler konuları ilginç hale
getirir. “Dünyanın en görkemli 10 binası” ya da “En güzel 50 yürüyüş yolu” diye
adlandırarak çoğunluğun ilgisini çekmek mümkün olur. En ciddi gazetelerin
bile birçok konuyu liste yaparak anlatması bu nedenledir. Listeler dikkat
çeker, içerikleri okutur; bilginin hazmını ve hatırlanmasını kolaylaştırır.
İnsan listeli bir konuyu incelediğinde artık o konuda öğrenilmesi gereken her
şeyi öğrenmiş hissine kapılır. Listeler insana çok boyutlu, çok karmaşık, çok
derin konulara bile hakim olacakları hissini yaşatır.
Yapılacak işleri sıralayıp
(listeleyip), yapılanların üzerini çizmek, insanların etkinliğini artırır.
Basit bir yapılacaklar listesi, insanın aklını toplamasını, hedefe kilitlenerek
işleri yapmasını kolaylaştırır. Listeler, “sınıflandırma”, “düzenleme”,
“önceliklendirme”, “çözme” adımlarını atmasını sağlayarak insanların
davranışlarını yönlendirir.Sadece çok yoğun insanların değil, emekli bir insanın bile bir sonraki gün yapacaklarının listesi vardır. İster aklında tutsun, ister bir kağıda ya da akıllı telefonuna yazıyor olsun, herkesin listeleri vardır. İlkokul çocuğundan devlet başkanına kadar, sorumlukları ne olursa olsun, listeler herkesin hayatını, zamanını ve kaynaklarını planlar.
Nörologlar beynimizin gördüğü her şeyi açıklamaya uğraştığını; biz bunun bilincinde olmasak bile, insan beyninin her şeyi anlamlandırmak için çaba gösterdiğini söylerler. Beynimizin her şeye sürekli açıklamalar üretmesi hepimizin yaradılışında vardır.
The New Yorker yazarlarından Maria Konnikova, beynimizin bir listeyle karşılaştığında heyecanlandığını söyler. Konnikova’ya göre insan beyni, bir listeyle karşılaştığında –listelenen konuyla çok ilgili olmasa bile- “bir şey buldum” hissi yaşar. Futbolla hiç ilgili olmayan kişilerin bile “Dünyanın 10 efsane futbolcusu” listesine bakması, opera dinlemeyen birisinin bile “En başarılı 10 soprano” listesine göz gezdirmesi bundandır.
Sürekli bilgi bombardıman altında yaşadığımız bir dünyada listeler, bizim dikkatimizi çeker, bizi öğrenmeye yönlendirir; zihnimizi düzenler, işimizi kolaylaştırır. Brian Clark’ın dediği gibi listeler, insanda merak uyandırlar; (Acaba listede neler/kimler var?) katılacakları ya da karşı çıkacakları (Acaba liste benim hemfikir olacağım bir liste mi?) fırsatlar sunarlar.
Listeler faydalıdır: Herhangi
bir işi ele alırken bir liste yapan insanlar, listeyi kaybetseler bile,
zihinleri yaptıkları listeyle çalışmaya devam eder. Bir alışveriş listesi
yaptıktan sonra, listeyi evde unutarak markete giden insanlar, listeye
yazdıklarının büyük çoğunluğunu hatırlarlar. Listelenen her şey zihne daha
kolay kaydolur.
Listeler insan beyninin veri
işleme yöntemine çok uygun bir yapıda oldukları için herkes tarafından kabul
görürler. Ancak liste yapmanın olumsuzlukları da vardır:
1.Listeler sınırsız
seçenekleri sınırlayarak hayatı ve seçim yapmayı kolaylaştırsa da seçenek
zenginliğini ortadan kaldırır. Gerçeği fazla basite indirger, sığlaştırır.
2.Listeler alışkanlık
yaratır; insanları kolaycılığa sürükler. Listelerin zihinsel tembellik
yaratma riski vardır. İnsanlar gittikleri turistik seyahatlerde bile internette
öğrendikleri, “Mutlaka görülmesi gereken 5 yer”, “Yemek yenecek 10 lokanta”
listelerinin esiri olup söz konusu yerin gerçek güzelliklerini
ıskalayabilirler. Sadece turizmde değil, okunacak kitaplar, izlenecek filmler,
yapılacak işler gibi konularda bile listelerin dışına çıkmayan, zihnini hiç
zorlamayan pek çok insan var.3. Listelerin yanlış yönlendirme riski vardır. İnsanlar, her listenin en üst sırasında yer alanın diğerlerinden daha üstün olduğunu düşünür. Pek çok durumda bu doğru değildir; ama çoğunluk, üç tane birinci ya da beş tane ikinci gibi bir anlayışı kabul etmek yerine yapılmış olan sıralamayı sorgusuz sualsiz kabullenmeyi tercih eder. Fakat yapılan sıralamalar çoğu zaman gerçeği eğip büken sıralamalardır. Genellikle bir listenin en üst sıralarında yer alanlar birbirlerine çok yakın niteliğe sahiptir ama insanların aklında birinciler kalır.
4. Liste yapmak, listenin alt sırasında kalanlara ya da listenin dışında kalanlara kesin bir yargıda bulunmak anlamına gelir. Listeye girememek “yetersizlik” olarak anlaşılır. Listelerin adaletli olması zordur. Dünyanın yedi harikası çok iyidir ama sekizincisi veya onuncusu da muhtemelen ilk sıralardaki kadar mükemmeldir. Ama çoğunluk bu gerçeği hiç sorgulama gereği duymaz. Bu nedenle listeler acımasızdır; liste bir kere yapılıp çoğunluk tarafından benimsenince, o listede olmayanların kendilerini anlatmaları geçekten zorlaşır.
Listeler, bütün
iletişimcilerin, gazete yazarlarının en etkili silahlarından birisidir ve her
silah gibi kötü niyetli insanların ya da acemilerin elinde çok zararlı
olabilir.
Ama diğer taraftan da
listeler, gerçekten hayatımızı kolaylaştırırlar. Bilgi bombardımanı
altındaki dünyada yeni bir bilgiyle karşılaştığımızda o bilgiyi öğrenmemiz için
bizi cesaretlendirirler.Fakat bilgi söz konusu olduğunda insan kendisine sunulanla yetinmemelidir. Dünyada pek az şey listelenebilecek kadar sınırlı ve basittir. Öte yandan hemen her konuda yapılan her listenin her an değişebilir olduğunu bilincinde olmak gerekir. Ekonomik, politik, sosyal ya da teknolojik bir değişim, bütün listeyi bir anda değiştirebilir. Dolayısıyla hiç bir liste sonsuza kadar kalıcı değildir.
Listelerin sağladığı kolaylıktan yararlanırken, listelenen her maddeye eleştirel gözlerle bakmak, sunulanla yetinmeyip sunulanın ötesine geçmek, listedeki maddeleri anlamlandırırken listeye girmeyenlere de kafa yormak gerekir.
En iyisi, karşımıza çıkan her listeye eleştirel bir gözle bakıp, listeleri bu anlayışla değerlendirmektir.
www.temelaksoy.com